Yeni Jenerasyona Kazandırılması Gereken Nitelikler
Y jenerasyonun genel özellikleri :
1. Ekip çalışmasına ve teknolojiye yatkındırlar.
2. Fikir üretme ve fikirlerinin dinlenmesi, değerlendirilmesi arzusundadırlar.
3. Rahatlık ve kariyer önemlidir. Dolayısıyla yüksek seviyede aidiyet duyguları yoktur. Çıkarları nereyi gösteriyorsa oraya
gitme eğilimindedirler.
4. Kontrol edilmekten, yönlendirilmekten hoşlanmazlar. Yetkelendirilmek ve kontrolün, yapacakları işle ilgili olarak tamamen
kendilerine bırakılmasını isterler.
5. İçinde bulundukları kurumun içinde bir "eleman" olmak değil, onun önemli bir "parçası" olmak isterler.
6. Kurumun başarısını kendi başarıları ve gelecekleri için bir teminat olarak gördüklerinden dolayı çaba gösterirler.
Her kurumda nesil farklılıkları bulunmaktadır. Bunları orta ve yüksek kademelerde görev yapan personel rahatlıkla hissetmektedir.
Kendilerinden sonra gelen nesiller hep farklı gelmiştir. Değerler, alışkanlıklar değişmektedir. Bu farklılıkları değiştirmek için
veya farklılıklara göre davranmak için bir çaba gösterilmeye gerek duyulmamıştır. Ancak gelişen dünya koşullarında, değişimin
kendisinin de hızlanması artık bu farklılıklara göre yapılanma gerekliliğini ortaya koymaktadır.
21nci yüzyılın mevcut ve olabilecek şartları göz önünde bulundurulduğunda, şimdiye kadar olduğu gibi personelin sahip olması
gereken nitelikleri belirlemenin yanında, bir de buraya kadar anlatılan hususları da dikkate alarak, yeni neslin sisteme
adaptasyonunu veya tam tersine sistemin yeni nesle adaptasyonu konularını da düşünmekte fayda vardır.
Adım adım giderek, yeni jenerasyona kazandırılması gereken nitelikleri incelemek ve detaylandırmak gerekirse:
1. Çağın teknolojilerini en uç noktalarına kadar kullanabilme. Yeni neslin teknolojiyle zaten yakın olduğu belirtilmişti.
Bu noktada, kişilerin teknolojiyi bireysel olarak takip etmeleri şeklindeki süreç, doğal haline bırakılmamalı, özellikle
her alanda en son teknolojilerin en azından aşinalık kazandırılması için gerekli platformlar oluşturulmalıdır.
2. Kuvvetli bir aidiyet duygusu. Aidiyet ciddi düşünmeye neden olabilecek bir husustur. Y Jenerasyon olarak adlandırılan ve
bugün düşük kademelerde çalışan bireyler, pek yakında orta ve yüksek kademelere gelecektir. Onlardan sonra gelen nesiller ise
onların özelliklerine benzer yönde, fakat çok daha geniş bir açıda sahip olacaklardır. Yeni jenerasyonun aidiyet duygularının
zayıf olduğu yapılan araştırmalarla doğrulanmıştır. O halde, aidiyet duygularının geliştirilmesi için eski personele göre çok
daha fazla çaba sarf edilmesi gerekmektedir. Bu, akıntıya karşı kürek çekmek olarak değerlendirilse, daha akılcı bir yöntem
uygulanarak yeni jenerasyonunun başka özelliklerinden yararlanılabilir. Bahse konu özellikler hatırlanacak olursa; kurumun
başarını kendi başarıları ve gelecekleri için bir teminat olarak görmek ve kurum içinde kendilerini bir eleman olarak değil
kurumun önemli bir parçası hissetmek. Buradan yola çıkıldığında, yeni nesil bireylere aidiyet duygusu kazandırılması için
yöntemin, fedakarlık, yurt sevgisi gibi nispeten kişisel ve soyut kavramlar yerine, kurum sayesinde elde edebilecekleri imkanlar
ve başarılar üzerine kurulması, kendilerinin kurumun vazgeçilmez ve önemli bir parçası olduklarının belirgin halde hissettirilmesi
şeklinde saptanması uygun olacaktır.
3. Kültürel zeka. Yaygınlaşan ve daha da yaygınlaşacak olan küreselleşme nedeniyle, farklı kültürlerle iletişim halinde olabilme
ve farklı kültürlere uyum sağlayabilme özelliğinin bugünkünden çok daha gelişmiş olması zorunludur. Artık Bilimsel Zekanın (IQ)
ve Duyuşsal Zekanın (EQ) yanında Kültürel Zekanın (CQ) önemli olduğu bir çağda yaşamaktayız. Yeni neslin kültürel zekası bu
konuda en üst seviye olan bukalemun seviyesine kadar yükseltilmesi, iş yaşamının bir parçası haline gelmektedir. Yeni nesil için
bu aslında büyük bir yatırım yapmadan gerçekleşecektir. Çünkü iletişim imkanlarının artması zaten bu konuda geçmişe göre,
bugünkü personeli avantajlı bir duruma getirmiştir. Ancak, sosyal imkanların arttırılması ve kültürler arasındaki farklılıkların
bilinçli bir şekilde öğretilmesi ve hatta yaşatılmasıyla, bu özelliğin kolaylıkla kazandırılabileceği değerlendirilmektedir.
4. Ekip çalışması ve liderlik etme. Her bireyde mutlaka olması gereken ve şimdiye kadar ayrı ayrı değerlendirilen bu iki nitelik,
günümüz ve gelecek şartlarında artık tamamen iç içe geçmiştir. Ekip çalışması yeteneğine sahip olmayan bir lider, ekibi idare
etme niteliğine de tam olarak sahip değildir. Y jenerasyonun, ekip çalışması isteği aşikardır. Sorunları daha çok ekip olarak
çözmek isteğindedirler. Tek başlarına iş yapmak istemezler ve yapmak isteyenlerden haz almazlar. Dolayısıyla, hem ekip olarak
çalışmak, hem de durumsal olarak ortaya çıktığı takdirde ekibe liderlik edebilme niteliklerinin kazandırılması gerekmektedir.
5. Yenilikçi ve araştırmacı olmak. 21nci yüzyılın en temel özelliklerinden birisi yenilikçiliktir. Değişmeyen tek şey değişimdir
prensibinden hareketle, günümüzde artık yerinde duran geriliyor anlamına gelmektedir. Bu yakın gelecekte, yavaş ilerleyen
geriliyor anlamına gelecektir. Dolayısıyla, baş döndürücü hızla gelişen dünya düzeninde, çalışma hayatının da bu hıza en azından
ayak uydurması ve daha da hızlandırması gerekmektedir. Bu yüzden, yeni neslin yenilikçi niteliğinin son derece gelişmiş olması
gerekmektedir. Yenilikçiliği destekleyen diğer bir yan nitelik ise, araştırmacı olmaktır. Neden sonuç ilişkisini kurmak, nedeni
ve sonucu çapraz sorgulamak, doğrulundan emin olmak, bilinmeyeni ortaya çıkarmaya çalışmak tamamen araştırmacılık niteliğinin
içinde saklıdır. Yeni neslin önemli özelliklerinden birisi olan fikir üretme niteliği, bu konuda yardımcı olacaktır. Bu niteliğin
desteklenmesi için de fikirlerin dinlenmesi ve değerlendirilmesi gerekecektir.
6. Disiplin. Disiplin çeşitli şekillerde kendini göstermekte ve anlaşılmaktadır. Burada bahsedilen dış disiplinden ziyade,
kişilerin kendi iç disiplinidir. Bu disipline sahip olanlar zaten diğer her türlü disiplin formlarına ayak uydurabilmektedir.
Kendi iç disiplininin gelişmesi, zaten kontrol edilmekten hoşlanmayan ve kendi kontrolünü kendisi sağlamaya meyilli olan yeni
jenerasyon için çok büyük bir sorun teşkil etmeyecektir. Ancak, bu konuda verilmesi gereken eğitimlerin sırası, önem arz
etmektedir. Bir kere temeli attıktan sonra, o temel üzerine istenen yapı inşa edilebilir. Dolayısıyla, bir kere iç disiplin
kazandırıldıktan sonra, diğer disiplin formlarının verilmesinde büyük bir sorun çıkmayacaktır. Tabi ki güven, kontrolü elden
bırakmaya neden değildir. Ancak kontrolün uygun şekillerde yapılması ve kişileri kendi iç disiplin ve kontrolleriyle baş başa
bırakıyormuş gibi bir ortam yaratmak, önem arz etmektedir. Nasıl çocuklar ilk defa markete gönderirken, tek başlarına gidiyormuş
hissi verip de arkalarından onlara fark ettirmeden anne ve babaları tarafından takip ediliyorsa, benzer yöntemin disiplin
kazandırılması veya geliştirilmesi gereken yeni jenerasyon üzerinde de uygulanması gerekmektedir.
Buraya kadar bahsedilen nitelikler en temel nitelikler ve yeni dünya düzeninin gerekli kıldığı bir takım değişikliklerden
etkilenen ve geçmişe göre farklılık gösteren niteliklerdir. Bunun dışında kalan ve zaman içerisinde farklılık göstermeyecek,
ya da göstermemesi gereken nitelikler de, 21nci yüzyıl bireylerinde bulunması gereken nitelikler olarak değerlendirilmelidir.
Bunlar :
1. Vatan sevgisi
2. Kuvvetli aile ve arkadaşlık bağları
3. Çalışkan olmak
4. Sosyal yönü kuvvetli olmak
5. Üst düzey yabancı dil bilgisi
6. Sporcu kişilik
7. Ahlak ve erdem sahibi olmak
8. Sözüne güvenilir olmak
9. Hoşgörülü olmak
10. Kuvvetli bir duyuşsal alan zekasına sahip olmak.
11. İleri düzey iletişim yeteneğine sahip olmak.
Sonuç olarak 21nci yüzyıl, uzun bir süre teknolojik gelişmeler sonucu oluşan küreselleşmeyle şekillenen yeni jenerasyon
tarafından idare edilecektir. Dolayısıyla, bireylerin nitelikleri tespit edilirken ve belirlenen niteliklere sahip olmaları
sağlanmaya çalışırken, bu hususu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Dünyamız hızla değişmektedir. Bu değişim ancak, değişime
liderlik yapabilecek, onu yönlendirebilecek ve kendisinden sonra gelen nesillere hazırlayacak uygun niteliklerde bireylerle
gerçekleşebilecektir.
T. Murat TAMER
Ağustos 2011